16:27 - Köpeklerde Kalp Hastalıkları ve Belirtileri
13:07 - İçecek Sektöründe Yeni Bir Dönem Başlıyor
12:22 - Nesiller maNga ile Büyüyor!
12:17 - Aybüke Albere Palermo Tatiliyle Sosyal Medyayı Salladı!
10:27 - YGD, ‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı bir kahvaltı ile kutladı
10:02 - RE/MAX Rocks Esentepe Ofisi Açıldı: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Açılışa Katıldı
09:57 - Çağla ve Doğu’dan 40 Yıllık Şarkıya Arabesk Düet
09:52 - Volkan Konak Heykeli İskele’de Yapılacak: Müjdeyi Bakan Fikri Ataoğlu Verdi
09:47 - Profesyonel Makyaj Sanatçısı Nisanur Tavus, 5. Yılında Moda ve Güzellik Dünyasında İz Bırakıyor
01:02 - Ünlü İç mimar Ahu Akın’dan yıldız futbolcu Salah’a müthiş teklif…
Dün akşam Oda Tiyatrosu’nda sahnelenen “Hikâyede Adı Geçen Şair Benim” adlı iki kişilik oyun, izleyiciyi büyüleyen ve düşündüren unutulmaz bir geceye imza attı.
Dün akşam Oda Tiyatrosu’nda sahnelenen “Hikâyede Adı Geçen Şair Benim” adlı iki kişilik oyun, izleyiciyi büyüleyen ve düşündüren unutulmaz bir geceye imza attı. Güçlü metni ve oyunculuk performanslarıyla dakikalarca ayakta alkışlanan yapım, seyircinin kalbine dokunan bir şiir gibiydi.
Gökhan Yet’in şair karakterini derin bir içtenlikle yorumladığı oyunda, Elif Aysel Nazim ise sahnede adeta bir oyunculuk şöleni sundu. Sekiz farklı karaktere hayat verirken, her birinin duygusunu, sesini ve hikâyesini ayrı bir incelikle işledi. Rum kadın Maria’nın hüznü, meyhanedeki adamın yalnızlığı, çingene kadının yürek yakan sesi ve finalde Filiz Akın’ın zarif ama güçlü duruşu… Hepsi seyircinin yüreğine işleyen bir yolculuk oldu.
Oyunun yazarı Kaan Erkam’ın şiirsel dili ve karakterlerin çok yönlü yapısı, metnin gücünü daha da derinleştirirken; yönetmen Taha Aykın ve ekibi, bu metni sahnede bir duygu senfonisine dönüştürdü.
Gecenin sonunda sahneye taşan çiçekler ve alkışlar, emeğin ve sanatın en saf halini kutlar gibiydi. Elif Aysel Nazim’in “Her karakterin ayrı bir sesi vardı içimde, onları seyirciyle buluşturmak tarifsizdi” sözleri ve Gökhan Yet’in “Bu metinle sahnede olmak, bir yolculuktu. Her anı kıymetliydi” ifadesi, gecenin ne kadar özel olduğunu bir kez daha kanıtladı.
“Hikâyede Adı Geçen Şair Benim”, izleyiciyi hikâyelerin kalbine davet eden ve hafızalarda yer eden güçlü bir oyun olarak sahne yolculuğuna başladı