21:04 - Resul Dindar Yeni Düetiyle Trend Müzikler Listesinde
14:14 - Fadıl Çelebi’den “YABAN ÇİÇEĞİ”
11:54 - ALTIN YILDIZ ÖDÜL TÖRENİNDE EREN KESER DİŞ KLİNİĞİ DİKKAT ÇEKTİ
09:19 - Fatih ömercikoğlu gönül yazar ile özel röportaj
21:19 - Müge Ökten’den Bodrum Gecelerine Işıl Işıl Dokunuş
20:19 - BKM ORGANİZASYONUYLA AÇIKHAVA’DA BİNLERCE KİŞİ, KOMEDİ VE MÜZİĞİN USTASINI AYAKTA ALKIŞLADI
19:34 - Alican Gülle’den Yol Yordam Yol Yordam… Kendini Bulma Yolculuğunun Şarkısı
19:04 - Sanat Camiası Mine Koşan İçin Seferber Oldu!
18:44 - HARBİYE’DE MELİKE ŞAHİN REKORU: İKİ GECE ÜST ÜSTE GERÇEKLEŞEN KONSERLERİN TÜM BİLETLERİ TÜKENDİ
Sıradan bir sabah, sıradışı bir hayal: Gönül Yazar’ın sahneye ilk adımı
Sanat hayatı bir tesadüfle değil, kalpten gelen bir tutkuyla başladı.
Sıradan bir sabah, sıradışı bir hayal: Gönül Yazar’ın sahneye ilk adımı
Sanat hayatı bir tesadüfle değil, kalpten gelen bir tutkuyla başladı. İlkokul sonrası Saint Vencente Fransız Okulu’na devam ederken Türk Musikisi Cemiyeti’ne katılan Yazar, henüz 13 yaşındayken katıldığı Ege Ses Kraliçesi Yarışması’nı kazanarak ilk kez sahneye adım attı. O anı “Hayatımın yönü değişti” sözleriyle anlatan sanatçı, yarışmadan sonra ilk kez Manisa’da sahne aldı.
Ama asıl anı evdeydi… Yarışmadan döndüğünde annesinin “Zeytinyağı al” sözüne karşılık “Anne ben kraliçe oldum!” diye cevap veren Yazar, “Az daha dayak yiyordum ama yine de zeytinyağı almaya gittim” diyerek o günleri gülümseyerek yad ediyor.
Ankara Radyosu ve bir sanatçının doğuşu
Yarışmadan sonra turneye çıkan Gönül Yazar, annesinin kendisini Ankara’da bulmasıyla birlikte Ankara Radyosu serüveni başladı. Henüz 14 yaşında olduğu için yaşını mahkeme kararıyla büyütmek zorunda kalan sanatçı, Nejdet Yazar’la evlenerek sahne yolculuğunu resmileştirdi.
Radyo sınavını kazanan Yazar, Sevin Deran ve Nermin Demirçay’la birlikte 60 kişi arasından seçilen üç genç kadın arasında yer aldı. Melahat Pars, Fahri Kopuz ve Suphi Ziya Özbekkan gibi önemli hocalardan eğitim alan Yazar, “Ankara Radyosu bana sanatın disiplinini öğretti. Orası sanat yolculuğumun temel taşıydı” diyor.
“Taş Bebek” lakabı nasıl doğdu?
Gönül Yazar ile özdeşleşen “Taş Bebek” lakabı, 18 yaşında başrolünü Göksel Arsoy’la paylaştığı aynı adlı filmden sonra ortaya çıktı. Film büyük beğeni toplayınca, bu lakap sahne anonslarından gazete manşetlerine kadar hayatının bir parçası oldu. “Sadece bir lakap değil, halkın kalbine yerleşmiş bir sevgi damgası” diyen Yazar, bu ismin taşıdığı sorumluluğun her zaman farkında olduğunu söylüyor.
Altın Plak’a uzanan başarı yolculuğu
Profesyonel müzik kariyeri, “Aman Aman Gül Pembe / Kalemi Al Eline” adlı 78’lik plağıyla başladı. Ardından gelen 45’liklerle adını geniş kitlelere duyuran Gönül Yazar, Yaşar Güvenir’in “Sensiz Saadet Neymiş” eserini yorumladığı plakla Altın Plak ödülünü kazandı. Bu ödül, onun için sadece bir başarı değil, halkın sevgisinin bir nişanıydı.
Tiyatro sahnesinde de alkışlarla anıldı
Karaca Tiyatrosu’nun sahnelediği “Papazlar Trafiği” adlı İngiliz komedisinde Aida karakterini canlandıran Gönül Yazar, sahneyi Muammer Karaca, Gülriz Sururi, Salih Tozan ve Adile Naşit gibi dev isimlerle paylaştı. Daha sonra bu oyun “Papaz Kaçtı” adıyla Haldun Dormen tarafından yeniden sahnelendi. Yazar, tiyatro sahnesinde geçirdiği dönemi “İyi ki dediğim duraklardan biri” olarak anlatıyor.
Ustaların izinden yürüdü, örnek oldu
Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ Sözeri, Zeki Müren ve Behiye Aksoy gibi isimlerden ilham alan Yazar, onlarla aynı sahneleri paylaşmanın gururunu yaşadığını belirtiyor. Zeki Müren’le olan dostluğu ise bambaşka: “O benim yol arkadaşımdı. Sahneye saygısıyla beni hep etkiledi” diyor.
Sahne anılarından biri de oldukça dramatik: Seyircilerden gelen çiçeklere basıp düşen Gönül Yazar, kolunu kırsa da şarkısını yarıda kesmemiş. “Alçılı koluma özel kostümler diktirdim, yine sahneye çıktım. Çünkü sahne benim hayatımdı” sözleriyle bu anıyı paylaşıyor.
‘10 Kadın’ programı ve kadın dayanışması
NTV’de yayınlanan ‘10 Kadın’ programı Gönül Yazar için sıradan bir TV programı değil, anlamlı bir toplumsal mesajdı. “Kadınların sesi olmak çok değerliydi. Sanat yolculuğumda hep kalplere dokunmaya çalıştım; bu programda da kadın yüreklerine dokundum” diyerek deneyimini aktarıyor.
Pera Müzikali: Dostlukla sahnede buluşma
Müjdat Gezen’in yazıp yönettiği ve Cüneyt Arkın’la birlikte rol aldığı “Pera Müzikali” Gönül Yazar’ın uzun yıllar sonra sahneye dönüş projesi oldu. “Oyun geçmişin özeti, sanatın ise zamansız gücünün ispatıydı” diyen sanatçı, sahne arkasında yaşanan dostluk ve anıların kendisine büyük moral verdiğini söylüyor.
Zarafetin ve stilin sembolü
Gönül Yazar, sadece sesiyle değil, zarif stiliyle de döneminin ikonlarından biri oldu. Audrey Hepburn, Coco Chanel ve Marilyn Monroe’dan ilham aldığını söyleyen sanatçı, “Moda geçici olabilir ama stil kalıcıdır” diyor. Monroe’nun Niagara Şelalesi’ndeki görüntüsünden ilhamla saç stilini bile değiştirdiğini anlatıyor.
‘Forever’ albümüyle kalplere yeniden dokundu
Yıllar sonra gelen “Forever” albümü ise, onun yeniden doğuşunu simgeliyor. Hakan Eren’in teklifiyle ikna olan sanatçı, büyük kayıplar yaşadığı bir dönemde, arkadaşı Fatih’le birlikte yeniden müziğe sarıldı. “O albüm, karanlıktan çıkan bir ışıktı benim için” diyen Gönül Yazar, yeniden müziğe tutunmanın kendisine güç verdiğini belirtiyor.
Genç sanatçılara tavsiyesi: “Her notayı yüreğinizle söyleyin”
Genç müzisyenlere samimi tavsiyelerde bulunan Gönül Yazar, “Kendinize güvenin ama kibirli olmayın. Her gün öğrenmeye açık olun. Sahici olun ve kalbinizin sesini dinleyin” diyor. Sanatın sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğunun altını çiziyor.
Ve Best Life Magazin’e özel notu…
“Kolay kolay kimseyle röportaj yapmam ama seni çok sevdiğim ve her zaman desteklediğim için bu keyifli sohbeti gerçekleştirdim sevgili kardeşim. Best Life Magazin ailesine başarılar diliyor, tüm okurlarına sevgilerimi gönderiyorum.”